Ceza Hukuku
Toplumsal yaşam, insanlar için bir zorunluluktur; insan, yaratılışı gereği yaşamını tek başına değil, toplum içinde sürdürür. Toplumun varlığını sürüdürebilmesi ise, ancak belli kurallara uyulmasıyla mümkün olabilir. Toplumsal yaşam, insana bir takım yükümlülükler getirmekte ve bu yükümlülükler, emir ya da yasak şeklinde toplumsal yaşamı düzenleyen kurallarda somutlaşmaktadır.
Tüm hukuk kurallarının amacı, toplumsal düzeni sağlamaktır. Diğer hukuk disiplinleri gibi, ceza hukuku da kendi araçlarıyla bu genel amaca hizmet eder. Ceza hukuku, örneğin “kimseyi öldürme!”, “başkasının malını çalma!” şeklinde emir ya da yasak ihtiva eden normlar ve bu normların ihlâli halinde uygulanacak olan yaptırımlarla toplumsal düzeni korumayı amaçlar. Buna göre, ceza hukukunun temel işlevi; toplumsal yaşam bakımından hayati önem taşıyan değerlerin ihlâlini suç olarak tanımlamak ve bunlar karşılığında uygulanacak olan yaptırımları belirlemektir. Devlet, toplumsal düzeni koruma görevini, ceza hukuku kuralları olmaksızın etkin bir şekilde yerine getiremez.
5237 sayılı TCK’nın 1. maddesinde kanunun amacı şu şekilde ifade edilmiştir: “Ceza Kanununun amacı; kişi hak ve özgürlüklerini, kamu düzen ve güvenliğini, hukuk devletini, kamu sağlığını ve çevreyi, toplum barışını korumak, suç işlenmesini önlemektir. Kanunda, bu amacın gerçekleştirilmesi için, ceza sorumluluğunun temel esasları ile suçlar, ceza ve güvenlik tedbirlerinin türleri düzenlenmiştir.”